Madrid Gezi Notları.
İspanya denilince aklınıza ilk gelecek olan gezi noktalarından biridir Madrid. Ülkenin özerk yönetim kentleri olan Bilbao ve Barselona’dan farklı olarak zengin bir tarih ve kültür dokusu var. İspanyol kültürü hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmak istiyorsanız tercihiniz öncelikle Madrid olmalı. Kentin karasal iklim özellikleri nedeniyle özellikle yaz aylarında havaların çok sıcak olduğunu belirtmek gerek. Plaza de Espana, Opera, Prado müzesi, Plaza de Colon ve Calle Serrano çevresinde de kentin popüler turistik noktalarına kolayca ulaşmanızı sağlayacak konumdaki oteller faaliyet gösteriyor. Ayrıca Gran Via’da dolaşırken bir İstanbul İstiklal caddesi izlenimi edinebilirsiniz. Yurt dışı gezilerinde genelde aklımıza takılan temel sorun nerelerde kalabileceğimize dair bilgilerdir. Ben bütün seyahaetlerimde booking’i kullanıyorum. Oldukça avantajlı konaklama fırsatlarını yakalayabilirsiniz. Üstelik ücreti vardığınızda ödeme kolaylığı sağlıyor. Gelelim nereleri gezebilriz sorusuna.Kentin barındırdığı tüm bu güzellikleri toplu olarak görebileceğiniz yerlerin başında Ayı ve Çilek Ağacı ile III. Charles heykelleri ile süslenmiş  Puerta de Sol geliyor.
Bir diğer muhteşem meydan olan Plaza Mayor ise mimari çekiciliğe sahip Casa de la Panaderia ile çevrelenmiş. Plaza de CibelesAlmudena KatedraliPuerta de Alcalá ve Real Basílica de San Francisco el Grande kentin mimari yönden çekici diğer yerleri.
Kastilya mimarisinin ve sanatının  gösterişli yapısını anlamak  için ziyaret listenizin başına Caravaggio, Goya, Sorolla gibi ünlü isimlerin tablolarının yanı sıra 13. yüzyıldan itibaren kraliyet üyeleri tarafından kullanılan zırhların ve silahların sergilendiği Madrid Kraliyet Sarayı’nı ekleyebilirsiniz.Madrid Kraliyet Sarayına giriş için uzun bir süre kuyrukta bekleyebilirsiniz ama inanın buna değecektir. Sadece bahçesinde bir ağacın altında uzanmak bile size tarihi hissettirecektir.
Gezintiniz sırasında dinlenmek isterseniz yeşillikler içerisindeki Parque del Retiro veya Plaza del Espana’da mola verebilirsiniz. Plaza Espana’da Cervantes’in anıtıyla resim çektirmek de kendinizi ayrıcalıklı hissettirecektir. Yürüyüş yapabileceğiniz daha geniş bir yeşil alana ihtiyaç duyduğunuzda soluğu 1.722 hektarlık Casa de Campo’da alabilirsiniz. Kentin Barselona ile demir yolu bağlantısını sağlayan Atocha Tren Garı içerisinde görenleri kendisine hayran bırakan bir botanik bahçesi bulunuyor. Yürüyüşün sonunda da Avrupa’nın en büyük hayvanat bahçesini gezip yunusların gösterisini izleyebilirsiniz. Kentte kahvaltı yapmak için büyük hayaller kuruyorsanız yanılırsınız. Zira kahvaltıda oldukça basit-pratik atıştırmalıklar tercih ediliyor. Akşam yemeklerinin de hafif geçiştirildiği kentte öğle yemekleri için geleneksel alternatifler (Paella-Callos a la madrilena)deneyebilirsiniz. Ulaşım konusuna gelince; Adolfo Suarez Barajas havaalanından itibaren metro ve taksilerle şehrin tüm noktalarına ulaşabilirsiniz. Taksileri rastgele sokaktan çevirememek sorun yaşatmıyor değil. Telefonla istemek zorunda kalıyorsunuz. Son olarak bir Flamenko gösterisine gidip Sangria içmenizi öneririm. Matadorlar mı? Hiç tarzım değil ama meraklısı için hemen hemen her gün izleyebilecekleri güreşler var.
                                            Murat BAY


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Murat BAY/ Röportaj

Kitap İncelemesi/Erkeklerin Hikayeleri